Geçen hafta Rusya Devlet Başkanı Putin’in, Suriye’nin yeni lideri Ahmed Şara ile samimi fotoğraflarını görünce 10 yıl öncesini hatırladım. 2015 Kasımında Türkiye bir Rus uçağını düşürdüğünde Putin, Ankara’yı Suriye’de radikal İslamcıları desteklemekle, “teröristlerin suç ortağı olmakla” suçlamıştı. “Terörist” dediği grupların başındaki kişi, kravat takmış, karşısında oturuyordu.
Aynı dönem ABD Başkanı Biden, “Türkler”i, diğer bölge ülkeleriyle birlikte dünyanın farklı yerlerinden cihatçı unsurlara yüzmilyonlarca dolar para ve binlerce ton silah akıtmakla suçlamıştı. Eylül sonu ABD’nin yeni başkanı Trump, Beyaz Saray’da Erdoğan’ı karşılarken, “Suriye’yi aldı ama kimse bilmiyor” dedi.
Esad’ın devrilmesinin ardından, hem Moskova’nın hem Washington’un Suriye’deki cihatçılara yaklaşımının tamamen değiştiğini görüyoruz. Dünün “terörist”i bir günde “devlet adamı”na dönüştü. Erdoğan’ı onlara silah ve para aktarmakla suçlayan Beyaz Saray ise şimdi Erdoğan’ı onlara silah ve para aktardığı için kutluyor.
Ahmed Şara da düne kadar Esad’ı desteklediği için uçaklarına saldırdığı “Rus kafirler”in liderine sıcak mesajlar veriyor.
Suriye konusunda tavrını değiştirmeyen tek lider Erdoğan... Baştan beri Suriye’de Esad’a karşı savaşan cihatçıları silahla, parayla ve insan gücüyle destekledi. Türkiye’yi Suriye’de savaşan radikal İslamcıların üssü haline getirdi. Washington’da “Şam fatihi” olarak karşılanarak ve “Suriye rejiminin hamisi” rolü oynayarak yatırımının karşılığını alıyor şimdi…
10 yıl önce Türk istihbaratının Suriye’deki cihatçılara gizlice ve illegal olarak silah yolladığını ifşa eden haberim nedeniyle hapis yattım, silahlı saldırıya uğradım, 27 yıl hapis cezası aldım; şimdi de sürgünde yaşıyorum. Tek suçum, bugün Türk hükümetinin övündüğü gerçeği erken haber vermek miydi acaba?
|